Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma Suçu ve Cezası

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu TCK Madde 190 da düzenlenmiştir.

Uyuşturucu veya Uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma Suçunun Maddi Unsurları

Uyuşturucu vea uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma suçunun maddi unsurlarını ele alacak olursak;

Faili uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştıran yani uyuşturucu madde kullanılması için mekan ayarlayan, uyuşturucu madde kullanılması için malzeme veya donanım tedarik eden ya da uyuşturucu kullanan kişinin yakalanmaması için çaba sarf eden veya uyuşturucu kullanımı hakkında bilgi veren kişidir.

Uyuşturucu vea uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma suçunda mağdur kamuyu oluşturan halktır.

Uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma suçunun oluşması için; yer tedarik etmek, uyuşturucu madde kullanımı için malzeme sağlamak, uyuşturucu kullanan kişinin yakalanmasını önlemek, uyuşturucu madde kullanılması için bilgilendirmede bulunmak gereklidir.

Uyuşturucu vea uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma suçunun alenen özendirme sonucu gerçekleşmesi veya bu nitelikte yayın yapılması ile işlenilmesi de mümkündür.

Uyuşturucu vea uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma suçunda korunan hukuki değer toplumu oluşturan herkesin sağlığı ve kamu düzenidir.

TCK 190/1 Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;

  •             a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
  •             b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
  •             c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,                 Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır

TCK 190/2 Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirenler:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlîpara cezası ile cezalandırılır.

TCK 192/3 Konusunda uzman kişiler tarafından v.b hallederde ceza artırımı:

Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

TCK 188 ile ilgili Emsal Yargıtay Kararları

TCK 190 ve 191 Madde YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ

Esas 2006/9883 Karar 2008/5601

• KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK ( Bu Suçtan Dolayı Ceza Alan Sanık Hakkında Ayrıca Kişisel İhtiyaç İçin İzinsiz Uyuşturucu Madde Etkisi Doğuran Hint Keneviri Yetiştirmek Eyleminden Dolayı Ceza Verilemeyeceği )
• BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKMA ( Cezanın Ertelenmesi Hükmünün Uygulanmasıyla Beraber Bu Durumun da Hüküm Altına Alınabileceği )
• LEHE OLAN HÜKÜM ( Eylemin Yapıldığı Tarihte Yürürlükte Olan Kanunun Kaldırılmasının Eylemi Suç Olmaktan Çıkarmayacağı-Sanığın Hukuki Durumunun Tespit Edilerek Lehe Olan Hükümlerin Uygulanması Gerektiği )
5237/m.51,53,190,191
2313/m.23

ÖZET : Eylemin yapıldığı tarihte eylemin suç olduğunu gösteren kanun maddesinin dava açıldıktan sonra kaldırılması eylemi suç olmaktan çıkarmaz.

Suç teşkil eden eylemin faili konumundaki sanığın hukuki durumunun tespit edilip sanık hakkında lehe olan yasa hükümlerinin araştırılarak bu doğrultuda sanığa ceza verilemesi gerekmektedir.

Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı ceza alan sanık hakkında ayrıca kişisel ihtiyaç için izinsiz uyuşturucu madde etkisi doğuran hint keneviri yetiştirmek eyleminden dolayı ceza verilemez.

Türk ceza kanununun 51. maddesinde belirtilen cezanın ertelenmesi kavramı genel erteleme hükmünü ifade ettiğinden, bir suç için ayrı kanun maddesinde öngörülen özel denetimli serbestlik hükümlerini kapsamaz. Yine aynı maddede belirtilen genel olarak cezanın ertelenmesi 53. maddede belirtilen güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine de engel değildir.

DAVA : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Oktay hakkında K.. 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 05.05.2006 tarihinde 2006/120 esas, 2006/221 karar sayı ile mahkûmiyet kararı verildiği; hükmün sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay C. Başsavcılığınca düzelterek onama isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 18.07.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Sanık hakkında, suç tarihinde yürürlükte bulunan, 5237 sayılı TCK’nın 191/1. maddesinin ( 2 ). cümlesi uyarınca, kullanmak için uyuşturucu ya da uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştirmek suçundan da kamu davası açılmış olup; anılan hükmün yürürlükten kaldırılmış olmasının eylemi suç olmaktan çıkarmayıp, izinsiz hint keneviri ekmek suçu için öngörülen 2313 sayılı Kanun’un 23/son maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırılan anılan madde hükmünden hangisinin sanık lehine olduğunun değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekmekte ise de; karar gerekçesinde “sanığın, eyleminin bütün halinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu olarak nitelendirilmek suretiyle cezalandırıldığının” belirtilmiş olması karşısında, iddianamede belirtilen tüm fiillerin hükme konu edilmiş olması nedeniyle, kişisel ihtiyaç için izinsiz uyuşturucu madde etkisi doğuran hint keneviri yetiştirmek eyleminden ayrıca hüküm verilmesi olanağı kalmadığından, tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiş; karşı temyiz olmadığından bu durum bozma nedeni de sayılmamıştır.

5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin ( 4 ). fıkrasında, aynı maddenin ( 1 ). fıkrası hükmünün uygulanmayacağı durumlar arasında belirtilen, “cezanın ertelenmesi” kavramı, anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca verilen genel erteleme hükmünü ifade etmekte olup, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin ( 2 ). fıkrası uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine hükmedilmesi durumunu kapsamaması nedeniyle, sanık hakkında 53. maddenin ( 1 ). fıkrası hükmünün uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;

1- Hükümden sonra 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında;

a ) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi,

b ) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği,

c ) Sadece ikinci fıkranın uygulandığı durumlarda, tedavinin ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde davanın düşmesine karar verilmesi, aksi halde birinci fıkra uyarınca ceza tayin edilmesi

Öngörülmüş olduğundan; bu değişiklik karşısında, uyuşturucu madde kullanmış olan sanığın hukuksal durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

2- TCK’nın 53. maddesinin ( 1 ) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar verilerek, sözü edilen maddenin ( 3 ) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 10. ceza dairesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu